Belçika’nın başkenti Brükseldir. Nüfusu on bir milyonun üzerindedir. Ülkede Fransızca ve Flemenkçe, Almanca konuşulmaktadır. Cermen ve Latin dünyası arasında bir sınır oluşturan Belçika'da Felemenkler tarafından Flemenkçe,Vaonlar tarafından Fransızca ve bir grup tarafından Almanca konuşulur.
Officially the Kingdom of Belgium, is a federal Monarcy in western Europe. It is a founding member of the european union and hosts the EU's headquarters as well as those of several other major international organisations such as NATO. Belgium covers an area of 30,528 square kilometres, and it has a population of about 11 million people.
Buraya gelmek
için Centrale, Bourse veya De Broukere istasyonları kullanılmalısınız. İstasyona
geldiğinizde hemen sizi Grand Palace karşılıyor. Grand Place Brüksel'de bulunan bir
meydandır. Üç farklı mimari tarzı birleştirerek Avrupa’nın en güzel
meydanlarından biri olmuştur. Louis XIV, barok ve gotik mimari tarzları ile yapılan
meydan 1998 yılında UNESCO Dünya Tarih Mirası listesine seçilmiştir.
Turistlerin en uğrak noktasıolan meydan her zaman kalabalık ve eğlenceli. Eğer
hava güzelse her yerde çiçek tezgahlarını görebilirsiniz.Ünlü markaları ve
küçük dükkanları, çikolata ve şekerleme satan dükkanlarıyla sokaklar çok canlı
görünüyor.
Museum of
Brussels City, Grand Place’de yer alan bir müzedir. Yürüme mesafesinde yine
görülmesi gereken yerler arasında Manneken Pis’i atlamamak gerekir. Nasıl Roma
Pissa kulesi ile ünlü ise Brüksel’de Manneken Pis ile ünlüdür.
One of the
founding members of the European Union, Belgium has long been seen as one of
the crossroads of Europe, where the Germanic and Latin cultures meet. The
country is known internationally for its strong beers, its waffles and
chocolates, its scenery, and its relaxed views on politics, religion,
sexuality, and life in general. Belgian capital even has an African
quarter where you can snack on dried caterpillars, though the more obvious
features are in the winding medieval alleyways of the lower city and the
stately buildings and boulevards of the upper half.
Manneken Pis,
Brüksel'in ünlü bir simgesidir. Bronzdan yapılmış ve 61 cm boyundaki heykelde
bir çeşmenin havzasına işeyen çıplak bir çocuk tasvir edilir. 1618 yılında
yapıldığı düşünüle bu heykelin bir çok hikayesi var. Kimisi yangından,
felaketlerden koruduğuna, kimisi çalınan bir çocuğun geri bulunmasıyla
ailesinin yaptırdığına bunun gibi bir sürü hikayesi bulunmaktadır.
The famous Manneken
Pis (a statue of a little boy engaged in endless urination) is the lower half’s
primary attraction, while you’ll also find the ornate columns of the Grand
Palace highly picture-worthy, and the multiple artistic museums (incorporating
anything from cartoons to renaissance portraits) are world class. The new
Magritte-museum is worth visiting.
Belgian Comic
Strip Center (Belçika Karikatür Müzesi) Brüksel’de bulunan en önemli ve güzel
müzelerden biri. Victor Horta imzalı Ten Ten, Şirinler ve Red Kit’e ait bir çok
çizime, dergilerin ilk sayıları gibi özel tasarımları
görebilirsiniz. Ayrıca sokaklarda neredeyse her duvarda ten ten’in
resimlerini, her dükkanda bibloları ile karşılaşabilirsiniz.
Diğer görülmesi
gereken yer ise Atomium’dur. 1958 yılında Expo58 fuarı için yapılan Ataomium
fuar sonrasında kaldırılmamış. 102 metre uzunluğunda olan Atomium, Demirin
Kristal Yapısının 165 milyon kat yakınlaştırılmış halinden esinlenerek, dokuz
çelik kürenin birbirine bağlanması ile yapılmış.
Don't miss the
unique statue a few kilometres out of town centre: The Atomium. A futuristic
monument what was builded for the World Exposition in 1958.
Söylediğim
yerleri ve önemli birkaç parkını (Leopold park) atlamadan ve çikolatalarını
tatmadan dönmeyin derim J